Veri gizliliği bahane mi?



Küresel olarak baktığımızda ticaretin büyük bölümü tamamen veri akışına bağlı. Bu durum da verinin giderek değerlenmesi anlamıma geliyor. Günümüzde “yeni petrol” olarak adlandırılan veri, artık dijital dünyanın hükmettiği ekonominin can damarı hâline dönüşüyor.

Özellikle büyük şirketler, veri aktarımı sağlayan karmaşık ağlara sahip. Bu veriler pek çok kıtada farklı ülkelere yayılabilir. Bu nedenle de veri transferleriyle ilişkili risklerin gerek kurumlar gerekse hükümetler tarafından uygun şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.   

Avrupa Birliği sınırları içerisinde daha katı olan kurallar, ABD’deki ile uyum sağlamayabiliyor öte yandan AB ve ABD’ye nazaran daha rahat bir ortam sunan Uzak Doğu ülkeleri ise pozisyonunu avantaja çevirmek istiyor. Genel olarak Çin’deki teknolojik gelişmeler ve altyapı cazip gelse de batı menşeili bir şirket, Çin’de veri saklamaya, veri transferine ne kadar sıcak bakar tartışılır.    

Doğu ve Batı’nın veri savaşları  

Doğu ve Batı arasında teknolojik gelişme yarışı sürerken şirketlerin rekabetine siyasiler de dahil olmaya devam ediyor. Bu duruma, Tik Tok kısa video uygulamasının karşılaştığı olaylar örnek gösterilebilir. Trump ve bazı senatörlerin de dahil olmasıyla medyada çok tartışılan konu, nihayet açıklığa kavuşuyor. Tik Tok’un, ABD’deki gizlilik kurallarına uymadığı öne sürülerek başlayan gerilim hafta başında Microsoft’un, TikTok’u satın alma adımını duyurmasıyla daha farklı bir boyut kazandı. Sosyal medya platformu veri güvenliği ve kullanıcı gizliliği konusunda artan uluslararası kaygılar nedeniyle Hindistan'da da yasaklanmıştı. Şimdiyse ABD, “Ya benimsin ya da gidersin” diyor.  

Söz konusu veri gizliliği olduğunda akla gelen örneklerden biri Avusturyalı veri gizliliği aktivisti Maximilian Schrems’in Facebook hakkındaki şikâyeti üzerine açılan davadır. Schrems’in şikâyet gerekçesi, ABD'nin AB (Avrupa Birliği) ile benzer veri koruma yasalarına sahip olmaması nedeniyle, AB’den aldığı kişisel verileri aktarırken ya da saklarken korumayacağı yönündeydi. Sonuç olarak mahkeme, bu tür bilgileri alan ülkelerin Avrupa veri koruma standartlarını karşılayamaması halinde engellenebilecekleri yönünde karar aldı.  

Tabloya baktığımızda küresel olarak henüz çok da oturmamış olan dijital hukuk ve veri yani “yeni petrol” için birbirine her fırsatta çelme takan ülkeleri görüyoruz. Tüm bunların arasında işletmelerin yapması gereken ise veri gizliliği konusuna daha fazla önem vererek kestirme sanılan bazı yollara sapmamak. Özellikle, dijital dünyada KVKK’ya (Kişisel Verileri Koruma Kanunu), GDPR’ye (AB, Genel Veri Koruma Yönetmeliği) dikkat ve tam uyum işletmenizi istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalmaktan koruyacaktır.

Post a Comment

0 Comments